Huzûr-ı Pîr’in güneyinde yerden 70 cm. yüksekliğinde doğu-batı yönünde uzanan mezar sandukalarının bulunduğu üzeri kubbelerle örtülü kısımdır. Gümüş kafesten itibaren boydan boya yaldızlı şua biçimli Sultan II. Mahmud döneminde yaptırılan demir parmaklıkla ayrılmıştır.

Kıbâbu’l-Aktâb’ın duvarları kalem işi ve yazılarla, kubbelerin etekleri salbek motifleriyle süslenmiştir. Bu süslemeler ilk olarak II. Bayezid döneminde yapılmıştır. Zamanla kaybolan bu süslemelerin üzerine 19.yy.da kalem işi süslemeler uygulanmıştır. 1984 yılındaki restorasyonda orijinal süslemenin bazı kısımları bulunmuş ve bu süslemeler tamamlanmıştır.
Kıbâbu’l-Aktâb, Hz.Mevlânâ’nm türbesi ile türbenin doğu yönünde bulunan mezarlan da içine almakta ve toplam 63 sanduka bulunmaktadır. Bu sandukalar Sultânu’l-Ulemâ Bahâeddin Veled, Hz. Mevlânâ’nm eşi Kerra Hatun, kızı Melike Hatun, oğlu Sultan Veled, Muzafferüddin Emir Âlim Çelebi, Çelebi Hüsâmeddin, Selâhaddin Zerkûbî, Şeyh Kerîmüddin, Sipehsâlar, Ulu Ârif Çelebi gibi Mevlevî büyüklerine aittir. Bu kısma defin 1925 yılında Hediye Hanım’la son bulmuştur.

Kıbâbu’l-Aktâb’ın batı duvarında bir, güney duvarında altlı-üstlü iki, doğu duvarında ise iki sıra halinde ikisi altta, ikisi de üstte olmak üzere dört pencere bulunmaktadır.
Gümüş kapıdan Huzûr-ı Pîr’e girildikten sonra kapının iki yanında aynalı biçimde yazılmış “Hû” yazısı ile duvarlarda müsennâ celî sülüs Besmele, yine duvarlarda, pencerelerin üstlerinde ve yanlarında celî sülüs ve kûfî hattı ile Cenâb-ı Hakk’ın Esmâ-i Hüsnâ’smdan “El-Müte‘âlî (yüce), El-Birr (lûtufkâr), Et-Tevvâb (tövbeleri kabul eden), El-Müntakim (suçları cezasız bırakmayan), Yâ Allah, Yâ Vâlî (ey dost), Yâ Âhir (ey son), El-Hâliku’l-Bâri (yaratan, varlık veren), El-Musawir(tasvîr eden, her şeye şekil ve sûret veren), El-Hayy (mutlak hayat sahibi),
El-Kayyûm (her şey onunla kâim olan), El-Vâcidü’l-Mâcid (istediğini anında bulan, şan şeref sahibi), Yâ Vehhâb (ey hîbe eden), Yâ Rezzâk (ey rızık veren), Yâ Fettâh (ey açan), El-Cebbâr (zorla yaptıran), El-Mütekebbir (yegâne büyük),
El-Bedî‘ (örneksiz ve eşsiz yaratan),
El-Bâkî (sonsuz varlığa sahip olan),
El-Vâris (Her şeyin hakiki sahibi olan) ve Er-Reşîd (doğru yolu gösteren)” mevcuttur.
Niyaz penceresi ile Haşan Paşa türbesinin kapısı arasındaki duvarda dikdörtgen pano içerisinde bitkisel bezemeli zemin üzerinde
celî sülüs hattı ile altın yaldızla “Allah, Muhammed, Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, (Ali isminin ayn harfinin içinde de kûfî hattı ile Haşan, Hüseyin) isimleri ile panonun altında, mihrap nişlerinden sarkıtılmış kandil resimli kalem işi süslemeler yer almaktadır.
Gümüş kapıdan girince Huzûr-ı Pîr yolunu ve kabirlerin üzerini örten kubbelerde Dörderli olarak “Allah, Muhammed, Ebu Bekir, Ömer/Osman, Ali, Haşan, Hüseyin” isimleri tığlarla süslenmiş yuvarlak madalyon içerisine altın yaldızla yazılmıştır.